Mart 12 2016 0Comment

Isı Yalıtımı Nedir ?

Dünya üzerindeki birincil enerji kanyaklarının hızla tükenmesi üzerine gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm ülkeler enerji ihtiyaçlarını kontrol altına alma ve enerjiyi etkin kullanma yöntemleri geliştirmişlerdir.Ülkemiz de de başta sanayi ve konut sektörlerinde olmak üzere, enerji tüketimleri her geçen yıl artmaktadır. Konutlarda kullanılan enerjinin büyük bir kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı olarak tüketilmektedir. Söz konusu bu enerjinin; etkin kullanılması ısı yalıtımı ile sağlanabilir. Bina zarfı, binanın iç ortamını dış ortamından ayıran yapı elemanlarını kapsar. Duvarlar, pencereler, kapılar, döşeme, tavan ve çatı, bina zarfını oluşturur.

Sağlıklı yaşam koşullarının yaratılması, yakıt tüketimlerini azaltarak; kullanıcını düşük yakıt masrafları ile sistemini işletmesinin ve dolayısıyla hava kirliliğinin azaltılmasının , binanın iç ve dış etkenlerden korunarak ömrünün uzatılması amacıyla; yapı bileşenleri üzerinden, farklı sıcaklıklardaki iki ortam (dış hava – yaşanan mahaller ) arasındaki ısı geçişini azaltmak için yapılan işlemlere ısı yalıtımı denir. Isı yalıtım malzemelerinin en temel özelliği ısı iletim katsayısıdır. ISO ve CEN Standardına göre ısı iletim katsayısı 0,065 W/mK değerinde küçük olan malzemeler ısı yalıtım malzemesi olarak tanımlanır. Diğer malzemeler yapı malzemesi olarak kabul edilir. Binaların en önemli işlevlerinden biri de iç çevrede ısıl (termal) konfor koşullarının sağlanmasıdır.

Isı Yalıtımı Öncesi Ve Sonrası

Isı Yalıtımı ve Önemi

Günümüzde binalardaki enerji tasarrufunun en önemli bölümünü ısı enerjisi tasarrufu oluşturmaktadır. Yapıların ısıtılmasında kullanılan yakıt miktarının azaltılmasını da amaçlayan ısı enerjisi tasarrufu, ancak doğru uygulanmış bir ısı yalıtımı ile sağlanabilmektedir.

Isı Yalıtımı ve ÖnemiYapılarda ısı yalıtımı; duvar, döşeme, kapı, pencere ve ısı köprüleri gibi elemanlardan ısı geçişlerini yavaşlatmak ve yapının sağlığını korumak amacıyla yapılmaktadır.

1995 yılı itibariyle Türkiye de tüketilen ısı yalıtım malzemeleri miktarı yaklaşık 1.500.000 m3 ‘tür. Buna karşılık aynı yılda Almanya da 30.200.000 m3, Fransa da ise 20.100.000 m3 ısı yalıtım malzemesi tüketilmiştir. Çizelgede 1’de Türkiye’de ve bazı ülkelerde kişi başına düşen ısı yalıtım malzemelerinin tüketim oranları verilmiştir. Bu sıralamada Türkiye en az yalıtım kalınlığı uygulayan ülkeler arasında yer almaktadır.

Dünya genelinde enerji tüketimi son 25 yılda kişi başına sadece % 5 kadar artmış olmakla beraber, Türkiye de ki son 25 yılda ki artış oranı %100 rakamının üzerindedir. Türkiye’nin enerji üretimi resmi rakamlara göre 1990 yılında toplam ihtiyacın % 50 kadarını karşılarken; günümüzde sadece % 30 unu karşılayabilmektedir.            Ülkemizde enerji tüketiminin ortalama % 41 i konutlarda, % 33 ü sanayide, % 20 si ulaşımda, % 5 i tarımda ve % 1 i diğer alanlarda kullanılmaktadır. Tüketilen tüm bu enerjinin yaklaşık % 85 i ısıtma maçlı kullanılmaktadır. Görülmektedir ki, enerji kullanımının en yoğun olduğu binalar konutlardır. Bu nedenle ısıtmanın istendiği dönemde ısı kayıplarının minimize edilmesi; konutlarda ısı yalıtımı kullanarak enerji tasarrufunu gerçekleştirmek ile mümkündür.

Dünyadaki nüfus artışı, gelişen sanayileşme ve kentleşme enerji tüketimini hızla arttıran etkenlerdir. Dünya üzerindeki enerji kaynaklarının hızla tükenmesi ile birlikte tüm devletler enerji ihtiyaçlarını kontrol altına alma ve enerjiyi etkin kullanma arayışı içerisine girmişlerdir. Ülkemizde de; başta sanayi ve konut sektörleri olmak üzere enerji tüketimi her geçen yıl artmakta; konutlarda kullanılan enerjinin büyük bir kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı olarak tüketilmektedir. Ticaret ve sanayi yapılarında olduğu gibi konutlardada en etkin enerji tasarrufu; kolay uygulanabilir bir enerji verimlilik teknolojisi olan ısı yalıtımının kullanımıyla sağlanabilmektedir.

Yalıtımın Küresel Isınmayı da Engellediğini biliyor muydunuz?

Bir binada kullanılan doğal gazın % 50-60 oranında azalması, her yıl ortalama 108 ton CO2 emisyonunun atmosfere salınmasını önlüyor.

Yalıtım sayesinde ısı kayıp ve kazançları azaltılarak enerji tasarrufunun sağlanması, çevrenin korunması, ısıl konfor ve gürültü denetiminin sağlanması, yapı elemanlarında ve yüzeylerinde yoğuşmanın önlenmesi ve yapı elemanlarının dış etkilerden korunması mümkün olabilmektedir. Bina içinde konfor koşullarının oluşturulması, insan sağlığı için önem taşırken, yapının dış etkenlere karşı korunması da yapıların sağlam ve uzun ömürlü olması açısından büyük önem taşımaktadır. Küresel ısınma kutuplardaki buzulların erimesine ve iklim değişikliklerine yol açmakta; buna bağlı olarak doğal hayat giderek yok olmaktadır.

Isı yalıtımı, binaların daha az yakıtla ısıtılmasını sağlayacağından; atmosfere yayılan karbondioksit, kükürt dioksit ve diğer zararlı gazları azaltacak; böylece atmosferde oluşan sera etkisi, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sorunlar ile mücadeleye katkıda bulunacaktır.